geç kalmış bir yazı...
8 Ocak 2010
Herkes derdi de başına gelince daha iyi anlıyor insan. Sen konuşmaya başladıktan sonra herşey daha bir pembe, daha bir şeker...şaşkınlıktan ağzım açık kalıyor bazen, nereden öğreniyorsun bu kelimeleri, nasıl biraraya getiriyorsun....
ayakkabılarını giydirmeye çalışırken, :beni yaaaanıss bırakın! da ne demek:)...her an beklemedeyiz şimdi minik dudakların arasından neler çıkacak diye. Tüm bunları yazmalıyım unutmamak için. Mesela dün gece ilk defa : Ni kaka yaptı, popo pis dedin:) daha neler neler, yazacağım hepsini tamam, anne sözü.
Evde böyle ilkler yaşanırken, annicim' in hayatında da sonlar yaşandı bu hafta. Aslında 'son' kelime anlamıyla yanlış bir seçim ama durum itibarıyla doğru. Tam 9 senedir her sabah kalkıp gittiğim, hem hayata hem de mesleğime dair çok ama çok şeyler öğrendiğim ofisimden ayrıldım. Çok değişik duygular içindeyim. Hüzün, mutluluk, heyecan, umut...hepsi birarada. Hayatın bana yeni bir sayfa açmasına imkan tanıdım. Bu sayfa umarım ilkokul hatıra defterime arkadaşlarımın yazdığı gibi kalbim kadar temiz olur.
sevgilerle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder