18 Şubat 2010 Perşembe

Arkeoloji Müzesi

Fırsattan istifade Arkeoloji Müzesi' ne gittim. Gülhane'den hafif yokuş yukarı çıkıp müzeye ulaştım. İstanbul' u ''yaşamak'' ne güzel bir duyguymuş. Müze kartımı alıp içeri girdim. Müze bahçesinin içinde; Arkeoloji Müzesi (ana bina), Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk müzesi bulunuyor. Abidevi bir bina olan Arkeoloji Müzesi ana binası görür görmez insanı içine çekiyor. Osman Hamdi Bey' in kurucusu olduğu müze, mimar Alexander Vallaury tarafından 1891-1907 tarihleri arasında yapılmış. Müze binasını tasarlarken mimarın İskender Lahdi ve Ağlayan Kadınlar Lahdinden esinlendiği söylenir. Müzeyi gezerken ilk dikkatimi çeken Türkiye' deki diğer müzelerde olduğu gibi ziyaretçilerin yabancı turist ağırlıklı olduğuydu. Halbuki eminim bu müzeden bihaber olup, yutdışında gezdiği müzeleri anlatmakla bitiremeyen birçok insan vardır. Bir diğer dikkatimi çeken şey ise müze görevlilerinin sorduğumuz her soruya gayet sıcakkanlı ve istekli cevap vermesi oldu. Hatta bir tanesi kendini o kadar kaptırmıştı ki, bize Kadeş Antlaşmasının(İ.Ö.1269) imzalandığı binayı mutlaka görmemiz gerektiğini söyledi:)







Müzenin kendine ait bir web sitesi olmaması( ya da benim bilmemem), müzeyle ilgili bir broşür, tanıtım kitapçığı bulunmaması, müzeyi telefonla aradığınızda yanlışlıkla bir evi aradığınız hissine kapılmanız ve vandalizmden fazlasyla nasibini almış heykellerin durumu dışında mutlaka ama mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yer...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
Site Meter