18 Aralık 2009 Cuma

Babies


 
 
Doğru diye bir şey yok, zaman, mekan ve insan var sadece...hepsi bu...
Tüm bunlar biraraya geldiğinde de hayatlar çıkıyor ortaya, kendine özgü...kendi içinde güzellikleri, mutlulukları,  zorlukları, acıları olan...
Bizler ise tercih yapamadan geldiğimiz bu dünyaya elimizdekilerle adapte olmaya çalışıyoruz bir müddet, farkına varınca da bazı şeylerin, değiştirmeye çabalıyoruz olanca imkanımızla...
seyrettiğim bir fragman yüzünden yazdım bunları...senaryo hakkında hiçbir fikrim yok...aklıma gelen ilk duyguları paylaşmak istedim sadece...
hep düşünmüşümdür Nehir farklı bir ülkede, farklı anne babaya ait olsa, koşullar farklı olsa ne olurdu diye...ama hep daha kötüsünü düşünürüm ben, bana göre daha iyisi yoktur çünkü...o yüzden çok oyuncak, çok kıyafet almam kızıma yettiği kadar, birlikte yaratmaya çalışırız, bebeğin şapkasından patik, kuklalar yaparız mesela...çok da eğleniriz...
sabırsızlıkla bekliyor olacağım sizi Bayar, Hattie, Mari ve Ponijao...

16 Aralık 2009 Çarşamba

Yeniden başlamak




İnek sütü 0.234 ve keçi Sütü de 0.150 olunca bu sabah itibariyle başladık inek peynirine, sonra yogurt ve sonra da süt olarak devam edeceğiz...umarım...

muayene gayet güzel geçti, hiç ağlamadı, hatta hediye olarak sonunda 2 tane balon hediye etti Fügen hoca ona...gelişimi iyi, süt alerjisi yüzünden en çok korktuğum da gelişiminde bir problem olmasıydı...yani ne kadar sevmesem de Neocate sağolsun.

balık yeme konusunda daha ısrarcı olmamız ve takıntı yapmaması için Caillou' yu tatile göndermemiz dışında bir problemimiz yok gibi görünüyor. Sürekli aynı oyuncaklarla oynayıp aynı çizgi filmi seyretmek çocukların takıntılı olmalarına sebep olurmuş. Ha bir de unutmadan bu yaştaki çocukların günde max 30 dk televizyon seyretmeleri gerekiyor. Tamam da bizimki Caillou' suz hayata nasıl alışacak bilmiyorum. Biz onunla yatıp onunla kalkıyorduk halbuki. Şimdiden onu sayıklamaya başladı. Dün akşamdan beri aynı cümleyi tekrarlayıp duruyor... Kaaayuu--ucaaa--aaaadı--taatii--ditti...(Caillou' yu hoca aldı, tatile gitti:)) ve Fügen hoca Caillou ile tatile çıkmadan az önce Zeytinimle bize gülümsedi...

10 Aralık 2009 Perşembe

Müjde

Beni çok üzdün, sadece beni değil, ülkemi, ailemi, arkadaşlarımı kısaca sevdiklerimi üzdün, duyduklarım, gördüklerim yaşadıklarım fazla geldi bazı anlar...
az kaldı, gidiyorsun artık...felaketlerini, hüzünlerini, krizlerini, kavgalarını sıkıca kapatıp bavuluna çek git...
giderayak sevimli görünmeye çalışma,  senden değil bu güzel haber yeni yılın habercisi, güzelliklerin müjdecisi, şimdiden belli etti kendini, umut doldurdu neşe doldurdu kalbime...
Kızımın sonuçları belli oldu hem inek sütü, hem de keçi sütü referans değerin altında çıktı...
Daha ne olsun, bu daha başlangıç...
Sevgiyle, umutla, neşeyle gel...
Hoş gel 2010...

9 Aralık 2009 Çarşamba

Yılbaşı süsü



veee başlıyoruuuuz....


yılbaşı ağacımızın ve süslerimizin cefakar kutusu ve tabii seyircilerimiz...


bu sene kırmızı topları kullanmasak mı acaba...


aferin kızıma tüm süsleri o taktı...:)



senin dokunduğun herşey güzel bebeğim...



ve yatmadan önce son rötuşlar...
ellerine sağlık iyi uykular Nehir' im...


8 Aralık 2009 Salı

B Rh+

veee geç de olsa kan grubun belli oldu meleğim... B Rh+...e biraz üzülmedim değil, zaten babanın kızısın bir de kan gruplarınız aynı çıktı... diğer testlerin henüz sonuçlanmadı, hala meraktayız. Ayrıca dün kan alınırken gösterdiğin olgunluktan dolayı buzdolabına asılı 1 adet daha kırmızı yıldızlı bravo kartın oldu....

kısa bir bilgi;
Grubu        Grubundan kan alabilir

AB Rh+     Tüm kan gruplarından

AB Rh-      Tüm Rh- kan gruplarından

A   Rh+     0 Rh-   0 Rh+   A Rh-   A Rh+

A   Rh-      0Rh-    A Rh-

B   Rh+     0 Rh-   0 Rh+   B Rh-   B Rh+
B   Rh-      0 Rh-   BRh-

0   Rh+     0 Rh-   0Rh+

0   Rh-      0 Rh-

Grubu        Grubuna kan verebilir

AB Rh+     AB Rh+

AB Rh-      AB Rh-   AB Rh+

A   Rh+     A Rh+    AB Rh+

A   Rh-      A Rh+    A Rh-   AB Rh+  AB Rh-

B   Rh+     B Rh+    AB Rh+
B   Rh-      B Rh+    BRh-    AB Rh+  AB Rh-

0   Rh+     Tüm Rh+ kan gruplarına

0   Rh-      Tüm kan gruplarına

ayrıca;

0 grubu: Kendine güvenli, cesaretli,
A grubu: Sinirli ve hassas,
B grubu: Uyumlu ve yaratıcı,
AB grubu: Çekici ve ilginç olurmuş...

7 Aralık 2009 Pazartesi

Bir umut

Tatlı melek bu akşam azıcık canın yanabilir. Zira 1 hafta sonraki Fügen Hoca kontrolü için kan testlerin yapılacak. Gerçi 18. ay aşında hiç ağlamamıştın, umarım bunu da sorunsuz hallederiz.
Beni şimdiden bir heyecan aldı, geçen seferki hayal kırıklığından sonra pek de umutlanmamam gerek ama elimde değil. Süt alerjili bir bebek annesi olarak diğer alerjik:) bebek anneleri beni çok iyi anlayacaklardır.
Hadi hayırlısı

1 Aralık 2009 Salı

Kızıma

Anneciğin yorgun, düşünceli ama kararlı şu aralar...boşladım sanma sakın sana ait yazıları...buraya yazamadıklarım aklıma yazılıyor her an...oluyor büyüklerin dünyasında bazen böyle molalar hayata dair...
ama herşey senin için, sen iyi ol, mutlu ol diye...
seni seviyorum bebeğim...

25 Kasım 2009 Çarşamba

Nehir harikalar diyarında

Bu sabah evde, Bebek koala helikoptere binmiş Mersin'e doğru yol alıyordu...Eşyaları helikoptere sığmadığı için kamyona yükleniyordu...Minik helikopter yol alırken şarkı çalıyordu...Ömer ve Fatoş Minik koala' ya el sallıyordu... Sponge Bob herzamanki şirinliğiyle yerde uzanıyordu... ha şirin demişken Şirin baba Ahmet ve Ayşe'nin evinde küvetteki ördak'ı yıkıyordu...tipsiz Eşek tüm bu olup biteni koltukta oturmuş seyrediyordu...Manav amca puzzle'daki yerine konmayı bekliyordu.....
ya ben eve mi dönsem acaba...


24 Kasım 2009 Salı

Kutlu olsun...

Anneciğim, bitaneciğim...
Senin ve tüm öğretmenlerin, öğretenlerin günü kutlu olsun.

20 Kasım 2009 Cuma

Caillou

Nehir doğduktan sonra bizim evde televizyon izlenmez oldu . Zaten 2 yaşından önce de önerilmiyor, gerçi sonrasında da izlenmeye değer birşey yok aslında. Ben alıştım artık televizyonsuz hayata, çok daha güzel.
Ama itiraf etmeliyim Nehir'le birlikte oturup Nemo' yu seyretme çabalarım da olmadı değil tabii. Shrek' i biraz seyretmişti, ama alışık değil çocuk sevmiyor-du işte....Ta ki Caillou kardeş bizim eve gelene kadar.
Ne olduysa bundan sonra oldu. Şimdi her akşam 30 dk. Caillou seansımız var., bekleriz...


17 Kasım 2009 Salı

Miss (kokulu) Nehir



Sen o kadar kitap oku, hergüne yapılması gereken etkinlikleri sırala, hatta yetinmeyip kitabını al,  nafile. Evde gün içinde ne görüyorsa onu taklit ediyor. Umarım geçicidir. Aksi takdirde bir elinde ıslak mendil, diğerinde elektrikli  süpürge, etrafta misss misss diye dolaşan bir temizlik canavarı yetişiyor.

Mimar-anne! Anne-mimar!

Hani diyorum, bir mimarlık ofisi olsa, haftasonları çalışılmasa, akşam ofisten çok geç çıkılmasa, çok ama çok araştırma yapılsa, tasarım yapılsa, yarışmalara katılınsa,  mimar-anne olmanın ne demek olduğunu herkes anlasa, anne-mimarlara hem bebekleriyle zaman geçirme, hem de kendini geliştirme imkanı tanınsa, öncelikler ceza olmasa, mimarlık sadece ofiste çalışmak olmasa...ne iyi olurdu!

9 Kasım 2009 Pazartesi

Emirgan Korusunda


otları topladı, cebimize doldurdu, toprakta oynadı, solucan gördü;



ördak'lara (yarı türkçe yarı ingilizce değişik bir dili var kızımın) çubuk kraker verdi. Malum içinde süt proteini olmayan yegane abur cubur, çantamızdan eksik olmaz;


çimlere uzandı, keyif yaptı;

sincapların yemeklerine ortak oldu;



çocuklarla gidilecek yerler listesinde baş köşeye kondu;
Emirgan Korusu'nda muhteşem birgün böylece son buldu...


6 Kasım 2009 Cuma

Hortlak

Hortladı yine...süt alerjisi...hortladı...
Tüm vücudu kurudu, iştahı azaldı, karnı ağrıyor, geceleri uyuyamıyor...tam geçti herhalde derken birden bire ortaya çıkıyor, ben hala burdayım diyor. Doğduğundan beri rahat bırakmadı meleğimi, rahat bir uyku uyutmadı. Çık artık hayatımızdan, kızımın hayatından...gelme birdaha, adını bile duymak istemiyorum. Kızıma acı çektiriyorsun...
rahat bırak bizi artık...

2 Kasım 2009 Pazartesi

A cup of coffee

Tesadüf...

Bu blog olayı ne kadar garipmiş. Tesadüfen rastladığım hayatları merak eder oldum... İlk önce baba-kıza rastladım...sonra anne-kıza...Ve sonra anneyle-kızlarına ...ve de anneyle-oğluna.... Ne güzel, üretken insanlar var...iyi ki varlar..
Demiştim ya seviyorum bu blog olayını....

Korku


Kış yüzünü tamamen gösterdi artık. Güneşi özleyeceğiniz gibime geliyor. Geçen yıl bir dönem hiç görememiştik güneşi, pek sıkıcı...Tabi durum böyle olunca Nehir'le nereye gidelim diye düşünüyoruz. Bunun için gerçekten sıkı bir araştırma yapmalıyım. Ben öyle alışveriş merkezlerini seven biri değilim, zaten çocuklar için de uygun yerler değil. Gelin görün ki ihtiyaçlardan dolayı gitmek zorunda kalıyor insan. Hoş hava güzel olduğu zaman beni asla bir alışveriş merkezine sokamazsınız o başka.
Gel gelelim asıl konuya. Bugün babamız bişeyler alırken biz de oyalanmak için Avm'ndeki oyun salonuna girdik. Hani şu jeton alıp oyuncaklara binilen yerlerden. Önce  minik atlıkarıncaya sonra da trene bindik. Son olarak Nehir'i balkabağı taşıyan atların olduğu oyuncağa bindirdim. Ve başladı sallanmaya tam o sırada Nehir başladı koookku, koookku demeye. Hemen indik tabii. Asıl beni bir korku aldı o anda. Neden korktu?, Ben yanlış bişey mi yaptım?, Miniminnacık çocuk korkuyu nerden bilsin? gibi sorular geldi aklıma. Kafamda binbir soruyla eve geldik. Akşam tam uyuyacağı sırada bana sımsıkı sarıldı ve başladı yine koookku, koookku demeye. Ben de kızıma sımsıkı sarıldım ve başladım ninniler söylemeye. Aaaaç, aaaaç deyip lambayı gösterdi. Hemen açtım ve 1-2 dakika sonra uyumuştu. 
İlk etapta biraz olsun rahatlamak için internette sıkça ziyaret ettiğim siteyi ziyaret ettim. Ve gerçekten de rahatladım. Tabii ki bu durumu takip edip ona göre önlemini alacağız. Acaba herşeyi çok mu büyütüyorum?



28 Ekim 2009 Çarşamba

1.5 Nehir

Canım kızım,
Biraz önce  uykuya daldın. Ne kadar çabuk geçiyor zaman, hızına yetişmeye çalışıyorum. Tam 27 aydır birlikteyiz seninle. Sohbet bile etmeye başladık. Yaşını sorduğumda  biçukk diyorsun artık :) Kendi kararlarını kendin veriyorsun. İtiraz ediyorsun, onaylıyorsun, ne çok hoşuma gidiyor bir bilsen. Her geçen gün şaşırtıyorsun beni.
Dününü özlüyorum hala bebeğim, yarınını da dört gözle bekliyorum. Nice mutlu biçuklu senelere bitanem. İyi uykular, renkli ve tatlı rüyalar...

Seni seviyorum

26 Ekim 2009 Pazartesi

Kafa karışıklığı!

Hastalandık demiştim, hala iyileşemedim ve doktora gittim. Tanı grip. Bununla da kalsa, doktor ne dese beğenirsiniz, domuz gribi virüsü bile olabilirmiş bu virüs.  Hatta abartmıyorum domuz gribi olmam durumunda sevinmeliymişim!!! Vücudum antikorları üretip kızımı da korurmuş( hala emzirdiğim için!?) Bende bir panik, doktor ise gayet sakin; rahat olun dedi. Diğer grip virüslerinden bir farkı yok, hatta kültür aldırıp domuz gribi teşhisi konan hastalarımız oldu ve biz sağlık bakanlığına bildirmedik!!! Maalesef abartıldı bu durum, tedavisini verip takip ediyoruz, bir-iki güne iyileşiyor zaten hastalar.....Allahım doktor konuştukça kafam daha da karıştı. Peki termal kameralar, maskeli insanlar, karantinalar da neyin nesiydi. Madem bu virüs diğer grip virüsleri gibiydi, nedendi bu telaş? Neden bizi bu kadar korkuttular. Ya da doktor mu yanılıyordu? Kim verecek bunların cevabını bilemiyorum. Kime inanayım onu hiç bilemiyorum.

Geçenlerde kızkardeşimin başına gelenler tahmin ediyorum artık çoğu insanın sıkça karşılaştığı bir olay haline geldi.Tam ona gülümseyip sevimli hareketler yapan miniği sevmeye yeltenirken! annesinin çığlıklarıyla irkilmesi olayı. Dokunmayın! dokunmayın! diye bas bas bağıran bir anne!
Tamam her anne çocuğunun iyiliğini ister de böyle mi olmalı? O minik kız ne düşündü acaba o an? Onu nasıl etkiledi bu durum? Çünkü eminim aynı olay gün içinde sık sık tekrarlanıyordur.
Neden?'ler birikiyor aklımda, neden herşey sırf kafa karışıklğı buralarda? Neden güvenebileceğimiz bir kurum yok? Neden kızımın geleceği için endişelenmek durumunda kalıyorum? Neden insanlar gün gibi ortada olan şeyleri göremiyorlar?

Neden?

23 Ekim 2009 Cuma

Hata_bX-59cppw

Ya ben ne kadar seviyormuşum seni sevgili blogum. Sabah sana ulaşmaya çalıştığımda şu hatayla karşılaştım: Error Code: bX-59cppw. Nasıl korktum anlatamam. Yazılarım, fotoğraflarım hepsi yokolmuştu. Neyseki Blogger'dan kaynaklanan bir problemmiş ve hemen çözdüler. Bidaha hiç ayrılmamak dileğiyle...



21 Ekim 2009 Çarşamba

Nehir yalida

Ailecek hastalandık, zaten birimiz grip olsa ardından herkese bulaşıyor bu meret. Ondan yazamadım bu aralar...özledim blogumu...
Bir yer tanıtmak istiyorum size bugün, bilenler biliyordur gerçi. Bizim için çok özel bir yer, orada evlendik. Evlendikten sonra da çıkmadı hayatımızdan, en güzeli de bu ya...Her gittiğimde o güzel günü bir kez daha yaşıyorum, az insana nasip olur bu duygu. Genelde gelip geçer insanın hayatından düğününün yapıldığı yer. Şansım vardı ki tanıdım Zeynep'i ve ailesini ve böylece başladı güzel dostluk. Benim gibi tarihe meraklı biri için bulunmaz bir yer Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı...Ve şimdi Nehirim da soluyor bu tarih kokan havayı...



12 Ekim 2009 Pazartesi

Ah bu gitmeler...

Ne düşündüm bugün evden çıkarken biliyor musun bebeğim? Şimdi sen beni yolcu ediyorsun ya hani, günün birinde de ben seni uzaklara yolcu eder miyim? O minik ellerinle el sallarken bana, gözlerin gitme diyor biliyorum. Birgün gelir aynı duyguları ben de yaşar mıyım?
Ne diyorum ben, tabii ki olabilir tüm bunlar, ben yapmadım mı sanki! Evimizin balkonundan annemin ve anneannemim el sallayışları gitmez hiçbirzaman gözlerimden...Hepimizin gözyaşları içimize akmıştı biliyorum, taaa ki araba köşeyi dönünceye dek...İşte bu gitmelerden belki de insan daha bi sorumlu oluyor kalanlara karşı, ondandır düştüğünde daha güçlü olarak ayağa kalkabilmek...
Canım kızım, hayat senin, dilerim ufacık bir çakıl taşı bile yetsin seni mutlu etmeye...

seni seviyorum zeytinim...

Söğüt Gölgesi

Evet tamamıyle bize aitti. Dingin, ferah, temiz, serin... Zaten seninle heryer güzel bebeğim...

7 Ekim 2009 Çarşamba

Maria Montessori



Blog listemde görmüşsünüzdür Montessori Eğitimi blogunu. Montessori eğitimi Maria Montessori'nin kurucusu olduğu metoda verilen addır. Bu metod aslında şimdi çoğu eğitim merkezinde bebek-çocuk gelişiminde kullanılan metodun temelidir. Montessori metodunun özü, çocuğu ebeveynleri ve çevresindeki diğer yetişkinler tarafından şekillendirilecek bir hamur gibi görmek yerine onun içindeki potansiyeli açığa çıkarmaya yardımcı olmaktır.
Bu konu aslında yazmakla bitmez, biraz özetleyebildiysem ne mutlu bana. Gelin görün ki insanları bu konuda bilgilendirmeye çalışanlar bazı kendini bilmezler tarafından hackleniyorlar! Mantıklı bir açıklaması yok bunun, ellerine ne geçiyor bilinmez. Bilinen şu ki içlerinde kötülük olan insanlar iyiliklere sataştığı sürece iyilikler yükselmeye devam edecek.


6 Ekim 2009 Salı

Velvet Leaf

VL

VL by sinemkansu featuring Marc Jacobs

1 Ekim 2009 Perşembe

Flamenko

Sabah saat 07.00!

:Anniiiiiii
:efendim tatlım
:deeeeeeel
:geliyorum bebeğim
:aaa aaaa
:tamam alıyorum seni kızım
:açç açç açç açç....
:evet tatlım açtım ne istiyosun
:annanne, diy diy
:anneannenin aldığı ciciyi mi giyeceksin, ama o sana büyük bebeğim!
:uoooookk uooookk diy diy diy diy
:tamam canım kızım giyelim bakalım......

30 Eylül 2009 Çarşamba

Yunus



Uzun zamandır kızımı bir yunus gösteri merkezine götürmek istiyordum. Ve bunun için internetten bir araştırma yaptım. Okuduklarım karşısında yunus gösteri merkezine gitmek bir yana yanından bile geçmem artık. Bu tatlı memelilerin yaşadıkları trajedi içimi acıttı. Şimdi kızımla Karaköy vapuruna binip yunusları seyretmek için gün sayıyorum.

29 Eylül 2009 Salı

Neocate'li Mamalar_3 ve son

Düşündüm de ben bu Neocate'i hiç sevmiyorum. Ne diye olayı sevimli hale getirmeye çalıştım onu da bilmiyorum. Bari yemekleri ağız tadıyla yesin bebeklerimiz.Tatlandırmaya çalıştıkça daha da kötü oluyor. Sitesine de girmek istemiyorum, tamamen hayatımızdan çıkmasını dört gözle bekliyorum. Amin...

28 Eylül 2009 Pazartesi

UOOOOOOKK

:Anneciğim hadi birlikte yemek yiyelim bebeğim?
:uoooooookk
:Nehir uykun geldi uyuyalım mı bebeğim?
:uoooooookk
:tatlım çiş yapmışsın gel bezini değiştirelim?
:uoooooookk
:bebeğim kıyafetin çok kirlendi gel cicilerini giyelim?
:uoooooookk
:Nehir, anne birazdan tırlatacak!
:uoooooookk!

allahım duymuştum da inanmamıştım, benim kızım uyku ve yeme dışında çok uysal ne sendromu ne 2 yaşı zaten benim meleğim daha 18 aylık demiştim. Ama oldu işte Terrible Two, bizdeki adıyla 2 Yaş Sendromu pat pat vurdu kapıya. Evet adı 2 yaş sendromu ama 18 ay- 30 ay arası bir zamanda da gerçekleşebiliyormuş. Bebeklerin erken ergenlik dönemiymiş. Herşeye hayır(uoooooookk) derlermiş. Bu dönemde ebeveynlerin çok sabırlı ve kararlı olmaları gerekirmiş. Hatta benim yukarda sorduğum sorular yerine;
Tatlım çiş yapmışsın şimdi bezini değiştirme zamanı, denmeliymiş,
Bazen de gerçekten cevabı hayır olan sorular sormak gerekiyormuş.
Anlayacağınız zor bir dönem, tek tesellisi geçici bir dönem olduğunu bilmek tıpkı Süt Alerjisi gibi.
Lütfen çabuk git terrible Terrible Two...

25 Eylül 2009 Cuma

iyi ki varsın polyvore!

kick _it_! whatever you unlike!

kick it!

kick it! by sinemkansu featuring Fendi

Old Mac Donald Had A Farm




ve bu şarkıyı tam 6 kez hepbirlikte söylediler...

18 Eylül 2009 Cuma

ELişi

Dün gece kızımla bayram tebrik kartları yapmaya başladık. Tamam biliyorum, daha bunun için çok küçük ama, benim içimdeki çocuk heveslendi birden işte. Başladık minik ellerle hayvancıklar yapmaya. Çok eğlenceliydi. Nehir ellerini şekilden şekile sokup sonrasında ortaya çıkan salyangozu ve tavuğu görünce nasıl şaşırdı bilemezsiniz...


Dilerim bebeğim bu minik eller hep güzel şeylere imza atsın...
Seni seviyorum...
annen

15 Eylül 2009 Salı

Yaşasın Mimari


Bir ''ev'' denince çoğu kişinin aklına ilk etapta m2'si kaça mal oldu sorusu geliyor günümüzde. Ya da banyoda kullanılan seramikler. Hala' iç mimar mı dış mimar mı?' sorusuyla karşılaşabiliyoruz. Hatta daha ileri gidebilirim, mimarın insan hayatındaki öneminin farkındalığı bir yana , gereksiz bir meslek olarak görülmekte hala ülkemizde. Bu bahsettiğim düşüncenin örnekleri kentsel yerleşim ve daha küçük ölçekte yani binaların tasarımınn sadece müteahhitlerle sınırlı kalmasında görülebilir.
Sonuç olarak ortaya çıkan siluet insan ölçeğini aşan birbirinin kopyası Apartman kentler...

Mimar olarak bu gidişatın sadece mimarları rahatsız etmesi de işin diğer bir boyutu. Bu farkındalığı toplumun diğer kesimlerinde de oluşturabilmek adına İstanbul Serbest Mimarlarlar Derneği'nin Fragments Of Living In Architecture projesi takip edilmeye değer.

Daha detaylı bilgiye bu adresten, kaçırmış olduğunuz Yaşasın Mimari bölümlerini ise şu adresten takip edebilirsiniz.

Mimarın ve mimarinin farkındalığının artması dileğiyle.

Mutluluk...


İlk kez tek başına kayabilmenin verdiği mutluluk...

14 Eylül 2009 Pazartesi

Farklı bir gün!

İhsan dedemiz vardı, tam 5 senedir hasta olan, babaannemiz var tam beş sene boyunca dedemizin her an yanında olan...
Anneannemiz var çok uzakta olan...
Ben varım en doğru kararı verip Nehir'i 6 aylıkken hergün babaannesine götürüp emanet eden ve her akşam büyük bir özlemle kızına kavuşan...

Yorulmadım mı? Hem de çok.
Islanmadım mı? Hem de sırılsıklam.
Ama herşeye değerdi kızımın güvende olduğunu, iyi bakıldığını bilmek. Bu yüzden vız geldi bu koşuşturma...

Tam 11 aydır devam eden rutinimiz bugün değişti. Babaannenin bahçesinde çiçekler açmaya başlayıncaya kadar ara verdik gitmelere...

Bugün hemen evime gideceğim, ve kızımla gökyüzüne bakıp İhsan dedemize el sallayacağız...



Neocate' li Mamalar_2

Neocate' li muhallebi

Malzemeler:

150 ml su
5 ölçek Neocate toz pudra (1 ölçek toza 30 ml su)
2 -3 tatlı kaşığı pirinç veya Mısır unu
1-2 çay kaşığı Pekmez

Su ve pirinç unu küçük bir kapta muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir.
Piştikten sonra Neocate ve pekmez eklenir.

İtiraf etmeliyim ki Neocate mamanın tadı çok kötü. Bebeklerimizin sağlıklı gelişimi için bu mamayı tüketmeleri gerekiyor. Mümkün olduğunca yenilebilir hale getirmekte fayda var.


Bu siteden diğer tariflere de ulaşabilirsiniz.

Afiyet olsun




13 Eylül 2009 Pazar

Uykusuz geceler...

Bu ayın 28'inde tam 17 aylık olacaksın bebeğim...Ve bu anneciğinin de tam 17 aydır uykusuz olması anlamına geliyor. Yok endişelenmeyin hemen, her bebek böyle değil tabii...Nehir' imin süt alerjisi ve reflüsü nedeniyle bize 17 aydır uyku yok....
Ha unutmadan bir de dişler var. Allahım ne zormuş diş çıkarmak, iyi ki hatırlamıyorum. Düşünsenize etten kemik çıkıyor hem de 4'ü bir anda! Diş buğdayı yapmadığmdan mıdır acaba bu kadar acı? Batıl takıntım tuttu yine...

Veeee bugün itibariyle diş durumumuz budur. Üst katı da çekerim bir ara. Bebeğim dişlerini fırçaladı ve uyudu. Yaklaşık 2 saatte bir uyanmalar beni bekler...

İyi uykular meleğim, renkli ve tatlı rüyalar....Mümkünse sabaha kadar...


11 Eylül 2009 Cuma

Ne yani!Benim kızımın zekasında bir problem mi var!!!!



Anlama güçlüğü çekiyorum, yardım lütfen...Yani ben hamilelikte 20 kilo aldım diye, kızımın zekasında bir problem mi var!? ben hamilelikte 20 kilo aldım diye kızım üniversite sınavında başarısız mı olacak!? Ve ben hamilelikte ağrıyan belime ilaç sürdüm diye mi Nehir maalesef! 4 kilo doğdu!!!!!

Aman allahım ne yapsam boş mu artık? Kızım doğmadan önce bile iyi bakamadım mı ona!!!!!!!!!!!

..............................

Hiçbir doktorun, zaten duyguları çok yoğun, ister istemez pimpirikli olan bir anne adayına bu duyguları yaşatmaya hakkı yok, kaldı ki asıl hamilelikteki stres etkiliyor bebeğin zekasını!!

..............................

Meğerse hamileliğim boyunca doktorum beni ne kadar rahatlatmış da haberim yokmuş. Amniyosentez yaptırmam gerektiğinde bile bana bebeğimin zekasıyla ilgili bir öngörüde bulunmamıştı. ( Evet amniyosentez dedim:(( )

.............................

Sevgili anne adayları siz zaten bebeğiniz için herşeyin en iyisini yaparsınız, sadece sizi strese sokan herşeyden uzak durun..... ve zekanın ne anlama geldiğini bir kez daha buyrun burdan okuyun.



Keyifli hamilelikler.
Bu arada Habibe hanımla kızımın fotoğrafını koymadan edemedim:)

9 Eylül 2009 Çarşamba

09.09.09...

Felakete uyandı bu sabah 2010 kültür başkenti! İstanbul...
Sel sularının sebep olduğu yıkım, saatler geçtikçe daha da gösteriyor kendini...Tüm bu üzücü haberler arasında beni en çok etkileyeni minik Dila'nın haberiydi...Dila bebek sel sularına kapılmış ve ondan şu an itibarıyle bir haber yok...Umarım iyi haberini alırız bebek........

7 Eylül 2009 Pazartesi

Pazartesi sendromu!

Canım kızım,
2 gün her saniye birlikteyken işe gelmek nasıl da zor geliyor anneciğine bir bilsen. Gerçi farkındasın sen de, her akşam beni gördüğünde parıldayan zeytinler Pazartesi akşamları bakmıyor bile yüzüme. Küsüyorlar bana minik eller, etli kulak memeleri:)
Ama bitanem her Pazartesi gelecek haftasonunun habercisi. Kaldı 4 gün...

4 Eylül 2009 Cuma

Neocate' li Mamalar_1

Neocate' in orjinal sitesinden sizin için çevrilmiştir.
Afiyetler

Meyve Püresi

1 tatlı elma, soyulmuş ve dilimlenmiş
1 armut soyulmuş ve dilimlenmiş
Yarım fincan (125 ml) su
Porsiyon basina Neocate tozu 1-2 kaşık toz (isteğe bağlı)

Sunumu: 4 kişilik

Hazırlanışı:

Elma ve armut su dolu bir tencereye konur ve kaynamaya başlar...Kaynadıktan sonra kısık ateşe alınır ve iyice yumuşayana kadar pişirilir.
Elmalar ve armutlar lokum kıvamına gelince suyu süzülür. Aman ha su dökülmez. Belki sonra meyve karışımına bu sudan eklemek gerekebilir.

Meyveler püre haline getirilir. İstenirse haşlama suyundan ilave edilir. Ve soğuması için bekletilir. (İsteğe bağlı ılık da verilebilir)

Püreye 2 ölçek Neocate ilave edilir. İyice karıştığından emin olduktan sonra afiyetle yenir.(Sadece bebeğinizi besleyeceğiniz zaman Neocate' i ilave etmelisiniz! Sakın unutmayın)Neocate' li mamayı sonrasında bebeğinize vermeyin.

Bu tarif alerjen içermeyen bebeğinizin yemesinde sakınca olmayan diğer meyvelerle de yapılabilir.

Kolay gelsin...








Kızıma...

Canım kızım,
Büyüdükçe anlayacaksın insanları...anlamadığını anlayacaksın... Sen büyüdükçe değişecek gülüşler, fısıltılı sohbetlerin baş kahramanı olacaksın belki de...
Ama yıldırmayacak seni hiçbirşey, sen sadece kendini aşmaya çalışacaksın. Böyle oldukça daha da güçleneceksin...Mutlu olmayı bileceksin her daim...Üzüntülerin sevinçlerini karşılayan misafirin olabilecek sadece...
Sevgilerine sahip çıkacaksın, sevgini hakedenlere sahip çıkacaksın...
Annenin yaptığı gibi bebeğim...


1 Eylül 2009 Salı

Kötü bir ilk!

İlk defa emmeden uyudun dün gece. İstedin ama yapamadın. Tam 16 aydır ilk defa. Gözlerindeki özlem taşıyordu adeta. Bademciklerin izin vermedi ama sana.
Canım bebeğim, kızım, herşeyim 2 günde 300 gr. vermişsin. Halbuki ne zor sana 1 gr. bile aldırmak... 1 hafta sürermiş iyileşmen. Aftlar kaplamış bademciklerini...
Geçecek bitanem berrak Nehirim. Sabret bebeğim 1 hafta sabret....

28 Ağustos 2009 Cuma

Alga Sağlık Hizmetleri...

Dün yine Fügen Hoca günüydü.Sonuçlarımız elimizde Nişantaşı yollarına düştük.(Trafik yüzünden eve dönüşümüz tam 2 saat sürdü...korkunçtu...)
Nehir'in süt alerjisinin hafif-orta şiddette bir alerji olduğunu ve takriben 2-2.5 yaşında geçmesini beklediğini söyledi hocamız.Rejime aynen devam.Neocate ve keçi sütüyle birlikteliğimiz daha uzun bir süre devam edecek..

Evet asıl konuya geleyim....Bir işte uzman olmanın ne demek olduğunu bize gösteren Fügen Çullu'ya buradan sonsuz teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Bebeğinizin derdinin ne olduğunu bilmemenin ne kadar kötü bir durum olduğunu anneler çok iyi bilirler. İşte bu noktada sanki o uykusuz geceleri bizimle yaşamışcasına, biz anlatmadan yaşadıklarımızı bize anlatırken her defasında ona minnettar oluyorum.
Reflü hastalığının ne demek olduğunu, ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiğini bize öğrettiği ve her defasında baba ve anne olarak bizim gülen suratlarla muayenehaneden ayrılmamızı sağlayan Fügen Hocaya kızım adına teşekkürlerimi bildirmek isterim.

Reflüsüz ve alerjisiz günler dileğiyle....

25 Ağustos 2009 Salı

ben ettim siz etmeyin!

Ek Gıdalara Erken Başlamak Alerjiye Sebep Oluyor!
Akillibebek.com - Tuesday, 25 August 2009

14 Ağustos 2009 Cuma

Specific Ige-Cow's Milk!

Evet sonucumuzu aldık. Kızımızın Mayıs'ta yapılan test sonuçlarının 0.867 çıkmasından sonra başladığımız inek peyniri denemeleri başarısızlıkla sonuçlandı:( 08.08.2009 tarihli sonucumuz 3.98 çıktı. Bir süre daha inek sütü ve türevleriyle küs kalacağız:)
Doktorumuz bu dalgalanmaların olabileceğini söyledi. Biz ümitli ve kararlıyız. Birgün gelecek Nehir'in vücudu süte tepki vermeyecek ve ben kızıma süt dolu bir küvette süt banyosu yaptıracağım.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Süt Alerjisi

Kızımın ek gıdalara geçtiği 4. aydan itibaren( ki bence 6 ay sadece anne sütü yeterli) bir terslik olduğunu anladık. Ne olduğunu anlamamız 1-2 ay sürdü ve yapılan testler sonucunda süt alerjisi olan bebekler kervanına katıldık:(
Emzirdiğim için kızımla birlikte çok sıkı bir diyete soktu bizi doktorumuz. Kızım şimdi 16 aylık olmasına rağmen alerjisi hala devam ediyor.
Cumartesi günü yine Fügen Hoca' daydık. İnek sütü testini tekrar istedi bizden. Merakla sonucunu bekliyorum.
Bu arada dün bizi çok mutlu eden birşey öğrendik. Mado' nun dondurmaları tamamen KEÇİ SÜTÜNDEN:) Kızımız dondurma istediğinde ki bu çok yakındı:) gönül rahatlığıyla ona dondurma alabileceğiz....

6 Ağustos 2009 Perşembe

hadi bakalım...

düşünceler aklımda kalacağına , aramızda kalsın, Nehir olup aksın...
www.aramizdakalsin.blogspot 'la herkese merhabalar...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
Site Meter