22 Temmuz 2012 Pazar

Gargamel'in şatosu

Evde bir sessizlik hakim,
Bir de ne göreyim, Nehir Gargamel'in şatosunu yapıyormuş meğer:)






16 Temmuz 2012 Pazartesi

Elim sende

Bebeğim sana bu satırları çoook uzaklardan yazıyorum.(biri klişe mi dedi:) Şu an saat gece 10:00 ve hissedilen sıcaklık abartmıyorum 50 derece. Burası Umman Muscat. Artık buralarda yaşayan insanların neden uzuuuun entariler giydiğini daha iyi anlıyorum:)
Tam 6 gün süren seni bitkin bizi çaresiz bırakan virüsten kurtulduk derken bu kez de ben çok hastalandım. Hem de tam buralara gelmeden önce ve çaresizlik başka bir boyuta taşındı. Ayağa kalkmam ve buraya gelmem gerekiyordu.Zor da olsa başardım bebeğim. Ama galiba geçici bir sağırlık yaşıyorum şu an, revirdeki doktor hasta olduğum için kulaklarımın basınçtan daha fazla etkilenmiş olabileceğini söyledi, 2 gün böyle duyamayacakmışım:)
Sen de benimle gelmek istedin:) tabii ki gitmemi istemedim ama sonunda anlaştık seninle benim akıllı meleğim.seni gitmeden bile özlemişken şu an nasıl özlediğimi tabii ki kelimelerle ifade edemem. Şu an(yani ben bunları yazarken:)) neler yapıyorsun acaba?! ayrılırken birbirimize verdiğimiz sırları kimseyle paylaşmadım, eminim sen de öyle yaparsın sırküpüm benim:) bıraksalar(yani tutan yok tabii amma da parantez içi cümle kurdum bu arada_e tabiii dilim şişti kampta odada tek başıma:)) sabaha kadar yazacağım, allahım ne kadar çok seviyorum yazmayı, en iyi arkadaşlarımdan biri benim.Ortaokuldan beri hep yazıyorum, şiirler, hikayeler, şarkı sözleri. Onları da fırsat buldukça bu bloga aktaracağım.
Bugün fotoğraf çekemedim, sabah kadar buharlaşmazsam yarın fotoğrafları eklerim...
Elim sende bebeğim ben gelene kadar evimize ve babaya iyi bak.

İyi uykular
Anne
Muscat
22:05

8 Temmuz 2012 Pazar

Vitamin ve Miraveller

Bebeğim,
Beklenen oldu ve sen de kaptın virüsü, virüsten önce haberi gelmişti ama çok geç kaldık:( minicik başın çok ağrıdı ateşin 39.5 tan aşağı düşmedi başın ağrıdığı için Odü başını sardı, minik hanım o halinle çok tatlıydın:) Ağrın ve ateşin artınca hemen hastaneye gittik her zamananki gibi çok cesurdun, damar yolun açılırken hiç ağlamadın ve tam 3 şekeri birden kaptın. serumun ve antibiyotiğin bitene kadar biraz sıkıldın çizgi film seyrettin...
Nehir ateşli olunca o kadar tatlı konuşuyorsun ki anlatamam daha doğrusu hiç susmuyorsun:) bu işe en çok baba seviniyor!, ne de olsa evde hiç susmayanların sayısı ikiye çıkıyor:) 
Tabii hastalık da gelince iştahsızlığın iyice arttı, süt alerjisinden bize yadigar bu iştahsızlık, yediğin mamalar o kadar tatsız tuzsuzdu ki damak zevkin gelişemedi bebeğim. Haliyle kitaptaki gibi vitaminler de seni ziyarete geldiler ve hazır kahramanın adı da olmayınca biz koyalım dedik...

Nehir;)




2 Temmuz 2012 Pazartesi

Dinozorya


Oldum olası dinozorları çok seviyorsun Nehir'im....evde en çok oynadığın oyuncağın (barbieler dışında tabii:( ) dinozor camara...dün jurassic land' gezerken hiç korkmadın hatta 3 boyutlu kısa filmi izlerken bile...çıkışta hiç korkmadım kahramanım ben dedin:)
ben de seninle birlikte gezerken düşündüm biz çocukken sadece dergilerdeki resimleriyle tanıdığımız bu muhteşem canlıları sizler 1:1 ölçekte görme imkanına sahipsiniz bence çok muhteşem bir duygu...
bu duygu ve düşüncelerin etkisi akşam anne-kız konuşmamızda kendini şu şekilde gösterdi;
Anne:Nehir ne şanslısın ileride ne olmak istediğini sen seçeceksin, belki de dinozorları araştırırsın?
Nehir: ben anne olmak istiyorum
Anne:aşkım tabii ki anne olacaksın hem anne hem de meslek sahibi olabilirsin.
Nehir: hayır ama ben işe gitmeyen anne olucam!!!
:)



izin verilen alanlarda çekebildiğim fotoğraflar...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails
Site Meter